Transit Ticaretin KDV ve Ba-Bs Bildirimi Yönünden Değerlendirilmesi.

Vergi Sirküleri/4

Tarihi : 31.10.2017

Sayısı : vergi-4/2017

İlgili Kanun Maddesi:

Konusu: Transit Ticaretin KDV ve Ba-Bs Bildirimi yönünden değerlendirilmesi.

06.06.2006 tarih ve 26190 sayılı resmi gazetede yayımlanan İhracat Yönetmeliğinin 4/n maddesine göre;

Transit Ticaret: Yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmadan ya da antrepodan satın alınan malın, ülkemiz üzerinden transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya satılmasını, ifade eder.

Bu sirkülerimizde Transit Ticaret kapsamında yapılan alım satım işleri; Katma Değer Vergisi, Vergi Usul Kanunu ve Ba-Bs bildirimi yönünden değerlendirilmiş olup, kur farkı, fiyat farkı ve vade farkının KDV ye tabi olup olmayacağına ayrıca değinilmiştir.

Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme (Ba-Bs Bildirimi)

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde açıklanmıştır.

396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin, 1.2.1 bölümünde “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir” ile 1.2.2. bölümünde de “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, ‘Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)’ ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise ‘Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’nun Tablo II alanında bildirilecektir” hükmü yer almaktadır.

Aynı tebliğin, 1.2.3 bölümünde ise ” Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.” açıklaması bulunmaktadır.

Diğer taraftan, transit ticaret kapsamında yapılan alım satım işlemlerinde, alışta fatura alınması satışta ise fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Transit ticaret kapsamında yapılan mal alım satımlarında fatura düzenlenmesi gerektiğinden, 396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 1.2.2. bölümüne göre KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alış ve satış bilgileri ile yapılan bu işlemler sırasında, sigorta poliçesi düzenlenmesi halinde poliçe bilgilerinin de Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilerek bildirimde bulunulması gerekmektedir.

Katma Değer Vergisi Yönünden Değerlendirme

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin birinci fıkrasında; Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Yine, aynı Kanun’un 6’ncı maddesinde ise işlemlerin Türkiye’de yapılmasının;

  1. a) Malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını,
  2. b) Hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını, ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

Katma Değer Vergisi Kanununun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının c bendinde ise; Gümrük Kanunu’ndaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların katma değer vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Genel olarak, transit ticaret, alış ve satış bedelleri arasında lehte fark esas olmak üzere (makul olmak üzere aleyhte fark kabul edilebilir) gerçek veya tüzel kişi transit tacirince yurt dışından alınan bir malın yine yurt dışına gönderilmesi şeklinde olmakla beraber, serbest bölgede yerleşik bir firmadan ya da antrepodan satın alınan malın ülkemiz üzerinden transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir firmaya ya da antrepoya satılmasıdır.

Uluslararası anlaşmalarla ticareti yasaklanmış mallar ile Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın madde politikası itibarıyla transit ticaretinin yapılmasını uygun görmediği mallar transit ticarete konu olamaz. Yine ithalat ve ihracat yapılması yasaklanmış ülkelerle de transit ticaret yapılamaz.

Transit ticaret işlemlerinin gümrük mevzuatında yer alan transit rejimi çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. Transit ticarete konu olan mallarla ilgili olarak, ithalata ve ihracata ilişkin vergi, resim, harç ve fon tahsil edilmez. Gümrük idarelerince verilebilecek izne istinaden malların Türk gümrük hattını aşarak işçilik görmek üzere fiktif depo veya antrepolara alınması “fiili ithal” hükmünde değildir.

Transit ticarette yurt dışında satın alınan veya imal olunan malın yine yurt dışında teslimi söz konusudur. Transit ticarete konu mallar kurumun mal varlığına girip çıkmasına ve satışın fatura ile belgelenmesine rağmen, millileştirilmeksizin satışa konu olduğu için malın teslimi Türkiye sınırları içinde olmaması nedeniyle, KDV’nin konusuna girmez ve KDV beyannamesinde hiçbir şekilde gösterilmez.

Buna göre, Türkiye’ye getirilmeksizin yurt dışında mal satışı yapılması KDV nin konusuna girmediğinden, bu işleme ait kur farkı, fiyat farkı ve vade farkı gibi unsurlar da KDV ye tabi olmayacaktır.

                                                                                                       vergibilimi.com

Kaynakça;

1- Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü tarafından verilen 08/03/2012 tarihli Özelge,

2- Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü tarafından verilen 25/07/2013 tarih ve KDV.06-1099 sayılı Özelge,

3- 06 Haziran 2006 tarih ve 26190 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İhracat Yönetmeliği,

4- 04/02/2010 tarih ve 27483 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 396 sıra no’lu VUK Genel Tebliği,


YASAL UYARI : Yayınlanan yazı/haber tüm hakları yazara aittir. Yazar adı ve “vergibilimi.com” internet sitesi adı kullanılmadan alıntı yapılamaz.