7103 SAYILI YENİ TORBA KANUN İLE VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Vergi Sirküleri/4
Tarihi : 27/03/2018
Sayısı : vergi-4/2018
Konusu: 7103 SAYILI TORBA KANUN İLE VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
27/03/2018 Tarih ve 30373 Sayılı 2 nci Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7103 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile vergi kanunlarımızda yapılan değişikler vergi kanunlarımız özelinde sırasıyla aşağıda ayrıntılı şekilde açıklanmıştır.
6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİLİ USULÜ HAKKINDA KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİLER
Madde 2- Madde ile 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 74 üncü maddesinde sonra gelmek üzere 74/A maddesi eklenmiştir.
Kanuna eklenen 74/A maddesi ile , haczedilen malların 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen değer esas alınmak suretiyle tahsilat yapılması ve buna bağlı olarak haczin kaldırılabilmesine imkan verilmektedir.
Düzenleme, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı kanuna göre haczedilen malların , aynı kanuna göre tespit edilen değerinin %10 fazlasıyla birlikte ödenmesi ve maddede belirtilen diğer şartların da sağlanması kaydıyla, mahcuz mal üzerine tatbik edilen hacizlerin kaldırılması ve üç ay süreyle aynı mal üzerine tahsil dairelerince haciz konulmamasını sağlamaktadır. Madde ile ayrıca bu hükmün, haczi kaldırılan malın üçüncü şahıslar tarafından amme borçlusu lehine teminat gösterilen mal olması durumunda, üçüncü şahsın 6183 sayılı kanun kapsamına giren borçları için uyuglanamayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.
193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 3- 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut (9) numaralı bent (10) numaralı bent olarak teselsül ettirilmiştir.
“9. 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar (Bu bendin uygulanmasında üçüncü fıkra hükmü dikkate alınmaz.);”
Açıklama : Madde ile sahibi oldukları veya kira ile kullandıkları meskenlerde, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ve kurulu gücü azami 10KW olan elektrik üretim tesisinden ürettikleri elektirik enerjisini son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişiler gelir vergisinden muaf esnaf kapsamına alınmaktadır.
Bu şekilde ürettikleri elektriği son kaynak tedarik şirketlerine satan gerçek kişilerin, belge düzenleme, defter tutma, beyanname verme yükümlülüğü olmayacak, satış yapan kişiye son kaynak tedarik şirketi gider pusulası düzenlemek suretiyle ödemelerini tevsik edecektir.
Madde 4- 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“16. İşverenlerce, kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce bu hizmetlerin verilmediği durumlarda, ödemenin doğrudan bu hizmetleri sağlayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine yapılması şartıyla, her bir çocuk için aylık, asgarî ücretin aylık brüt tutarının %15’ini aşmamak üzere bu istisnadan yararlanılır. Kreş ve gündüz bakımevi hizmetini sağlayanlara yapılan ödemelerin belirlenen istisna tutarını aşan kısmı ile hizmet erbabına bu amaçla nakden yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu bentte yer alan %15 oranını, asgarî ücretin aylık brüt tutarının %50’sine kadar artırmaya ve kanuni seviyesine getirmeye Bakanlar Kurulu, bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.).”
Açıklama: Madde ile işverenlerce okul öncesi çağındaki çocuklar için verilen ve ücretin bir parçası olan kreş ve gündüz bakımevi hizmeti ücret istisnası kapsamına alınarak vergi dışı bırakılmıştır.
Düzenlemede, işverenlerce kadın hizmet erbabına kreşş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ile işverenler tarafından söz konusu hizmetin iş yerinde verilmemesi durumunda kadın hizmet erbabına aylık olarak asgari ücretin aylık brüt tutarının %15 ini geçmemek üzere sağlanan kreş ve gündüz bakımevi yardımları ücret istisnası kapsamına alınmıştır.
Madde 5- 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“7. a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununagöre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);
b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.);”
Açıklama: Madde ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 inci maddesinin yeniden düzenlenen (7) numaralı bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı kanunlara göre ödenen kıdem tazminatlarından istisna edilen tutarlar aynen korunmaktadır.
Düzenleme ile ayrıca, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra hizmet erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların, çalışanın tabi olduğu mevzuata göre kıdem tazminatına ilişkin söz konusu istisna tutarın hesabında dikkate alınması gerektiği hususuna açıklık getirilmiştir. Böylece anılan kanunlar kapsamında ödenecek kıdem tazminatlarından istisna edilecek tutar hesap edilirken, metne eklenen (7) numaralı bendin (b) alt bendine sayılan ödemeler de dahil edilerek, ödemeler toplamı üzerinden istisna uygulaması, istisnayı aşan tutarların ise ücret olarak gelir vergisine tabi tututlması sağlanmıştır.
Madde 6- 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Net ücretleri, bu Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle bu maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgarî geçim indirimi hesaplanan asgarî ücretlilere, içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin (ilgili yılda geçerli asgarî ücretin dönemsel olarak farklı tutarlarda belirlenmiş olması halinde, yeni asgarî ücretin geçerli olduğu aylar için artışın uygulandığı ilk aydaki ücret üzerinden Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan tarifenin ilk dilimindeki oran baz alınarak hesaplanan net ücretin) altında kalanlara, bu tutar ile bu tutarın altında kalındığı aylara ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgarî geçim indirimine ayrıca ilave edilir. Bu fıkrada geçen net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgarî geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade eder.”
Açıklama: Madde ile, bekar ve çocuksuz bir asgari ücretlinin durumu esas alınmak suretiyle, gerek bu durumdaki ücretlilerin gerekse net ücreti vergi tarifesi uygulanması nedeniyle içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanların, net ücretlerinde meydana gelen bu azalmayı telafi edecek şekilde asgari geçim indirimi ilave edilemesi sağlanmaktadır.
Madde 7- 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“7. Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar.”
Açıklama: Madde ile, hizmet erbabına hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar ile iş kaybı, iş sonu, ve iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımların ücret kapsamında olduğu hususu açıklığa kavuşturulmuştur.
Madde 35- 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna “Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin iadesi” (Ek Madde 12) eklenmiştir.
Açıklama: Madde ile, Türkiyede faaliyette bulunan spor kulüpleri ve sportif alanda faaliyette bulunan sermaye şirketlerinin sporculara yaptıkları ücret ödemeleri üzerinden kestikleri Gelir Verigisinin, kanuni süresi içerisinde beyan edilip ödenmesinden sonra bu kesintilerin spor kulüplerince veya sermaye şirketlerince oluşturulan özel bir hesaba ilgili vergi dairesi tarafından, 6183 sayılı kanunun 23 üncü maddesi uygulanmaksızın (yani ilgilinin maccel borçlarına mahsup yapılmaksızın) beş iş günü içinde aktarılmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.
213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 8- 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesine beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunları uyarınca mükelleflerden talep edilebilen, kurum ve kuruluşların görevleriyle doğrudan ilgili ve görevlerinin ifası için zorunluluk ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kurum ve kuruluşlara verilmesi vergi mahremiyetinin ihlali sayılmaz. Bu durumda, kendilerine bilgi verilenler, bu maddede yazılı yasaklara uymak zorunda olup, bu bilgilerin muhafazasını sağlamaya yönelik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Maliye Bakanlığı, bu fıkra uyarınca verilecek bilgilerin kapsamı ile bilgi paylaşımına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Açıklama: Madde ile, kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunlarına istinaden mükelleflerden talep edilebilen ve bu kurum ve kuruluşlarn görevlerinin ifası için zorunlu ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kurum ve kuruluşlara verilmesinin vergi mahremiyetini ihlali sayılmayacağına yönelik düzenleme yapılmıştır. Usul ve esasların belirlenmesinde Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
Madde 9- 213 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olurlar. Şu kadar ki bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlıdır.
Beşinci fıkra kapsamına girmeyen tüzel kişilerin tüzel kişiliklerinin veya tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin sona ermesi halinde, sona erme tarihinden önceki dönemlere ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tüzel kişiliği olanların kanuni temsilcilerinden, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler (adi ortaklıklarda ortaklardan herhangi biri) ve varsa bunların temsilcilerinden herhangi biri adına yapılır.”
Açıklama: Madde ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi kanununun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmü 213 sayılı VUK’na taşınmıştır. Ayrıca adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği olan teşekküllerin sona ermesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabı netleştirilmiştir.
Madde 10- 213 sayılı Kanuna 278 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 278/A maddesi eklenmiştir.
“İmha edilmesi gereken mallar:
MADDE 278/A- Bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerin başvurularına istinaden, bu Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü bendindeki usulle mukayyet olmaksızın, Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul çerçevesinde ve tayin olunan imha oranı dikkate alınmak suretiyle değerlenebilir.
Birinci fıkra hükmünden yararlanmak için yapılan başvurular, Maliye Bakanlığınca mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle değerlendirilir. Bu değerlendirme neticesinde, Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle, tayin olunan imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilir.
Mükellefler, imha işlemine ilişkin her türlü kayıt, belge ve evrakı bu Kanunun ilgili hükümleri uyarınca muhafaza ve gerektiğinde ibraz etmek zorundadır.
Maliye Bakanlığı, bu maddeden yararlanmak için başvuruda bulunabilecek mükelleflerde aranacak şartları, tayin olunan imha oranının geçerli olacağı süreyi, imha oranının süresinden önce iptaline ilişkin kriterleri, bu madde kapsamına giren emtiayı, sektörler, iş kolları ve işletme büyüklüklerini ayrı ayrı ya da birlikte dikkate almak suretiyle belirlemeye ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları tespite yetkilidir.”
Açıklama: Madde ile, gıda veya ilaç gibi bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtianın, emsal bedelinin, takdir komisyonu kararı olmaksızın mükelleflerce değerlemesinin yapılabilmesine imkan sağlanmıştır.
Bu kapsamda işlem tesis edilebilmesi için, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerce Maliye Bakanlığına başvurulması gerekmektedir. Bu başvuru üzerine mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri, fiili üretimi, satış ve imha süreçleri ile sektördeki diğer mükelleflerin durumu, yetkili idare, oda ve kuruluşların görüşleri de dikkate alınmak suretiyle mükellefle yapılacak anlaşma ile belirlenecek usul çerçevesinde ve imha oranını aşmayacak şekilde imha edilen emtianın emsal bedelinin sıfır olarak kabul edileceği düzenlenmiştir.
Madde 11– 213 sayılı Kanuna 280 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 280/A maddesi eklenmiştir.
“Yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paralar:
MADDE 280/A- Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların, söz konusu dönem zarfında yatırım teşvik belgesi kapsamında sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları pasifte özel bir fon hesabına alınabilir. Bu durumda olumlu kur farkları bu hesabın alacağına, olumsuz kur farkları ise bu hesabın borcuna kaydedilir.
Sermaye olarak konulan bu yabancı paraların, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar herhangi bir suretle sarf edilmeyen kısmı; bu hesap dönemlerine ait vergilendirme dönemlerinin sonuna kadar mukayyet değeriyle, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonu itibarıyla bu Kanunun 280 inci maddesine göre değerlenir.
Birinci fıkra uyarınca oluşan fon hesabı, sermayeye ilave edilme dışında, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri hariç, şirketin tasfiyesi halinde de bu hüküm uygulanır.
Mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ticaret siciline tescil tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yatırım teşvik belgesi almak için başvuruda bulunmuş ve işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar bu belgeyi almış olması gerekir. Söz konusu yabancı paralar; başvurunun süresi içinde yapılmaması halinde müteakip ilk vergilendirme dönemi, yatırım teşvik belgesinin alınamaması halinde ise işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonu itibarıyla bu Kanunun 280 inci maddesine göre değerlenir.
Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Açıklama: Madde ile, yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemi ve bu dönemi takip eden hesap döneminde sermaye olarak yurtdışından getirilen yabancı paralar için yeni bir değerleme müessesi getirilmiştir.
Getirilen düzenleme ile, bu amaçla getirilen yabancı paraların işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar kullanılmayan kısmı ile yatırım teşvik belgesinde öngörülen yatırmları gerçekleştirmek üzere kullanılan kısmı için yapancı para değerlemesi nedeniyle ortaya çıkacak vergisel sonuçlar önlenmesi amaçlanmıştır.
Madde 12- 213 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227 nci ve 231 inci maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 240 Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.
Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 Türk lirasını geçemez.
- Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 240 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.
Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 12.000 Türk lirasını, bir takvim yılı içinde ise 120.000 Türk lirasını geçemez.”
Açıklama: Madde ile, 213 sayılı VUK kapsamında elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgeler e ilişkin maddede belirtilen fiiller için kesilecek özel usulsüzlük cezaları ile ilgili tereddütler giderilmiştir. Ayrıca kanun kapsamına giren belgelerin hiç düzenlenmemiş olması durumunda kesilecek özel usulsüzlük cezasıyla ilgili belirleme yapılmıştır.
Madde 13- 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin başlığı “Bilgi vermekten çekinenler ile 107/A, 256, 257, mükerrer 257 nci madde ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi hükmüne uymayanlar için ceza:” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu Kanunun 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlardan, bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alanlara 1.000 Türk lirası, (2) numaralı bendinde yer alanlara 500 Türk lirası, (3) numaralı bendinde yer alanlara 250 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.”
Açıklama : Madde ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinin başlığı değiştirilmekte, ayrıca kanunun 107/A maddesinde yer alan yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı tarafından getirilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda kesilecek özel usulsüzlük cezası ile belirleme yapılmaktadır.
Madde 14- 213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “üçte biri” ibaresi “yarısı” şeklinde değiştirilmiştir.
Açıklama: Madde ile, VUK kapsamında kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında, kanunun 376 ncı maddesinde yer alan şartlara uyulması kaydıyla, kesilen cezanın yarısı oranında indirim uygulanması yönünde değişiklik yapılmıştır. Yani, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası için 1/3 olan indirim oranı 1/2 oranına çıkarılmıştır.
Madde 15- 213 sayılı Kanunun ek 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “vergilerle kesilecek cezalarda” ibaresi “vergiler ile bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezalarında” şeklinde değiştirilmiştir.
Açıklama: Madde ile, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmıştır. Bilindiği üzere özel usulsüzlük cezası tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu oluyor, tahiyat sonrası uzlaşmaya konu olmuyordu.
Madde 16- 213 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 30- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde veya 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 3/7/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerce münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere, 2019 takvim yılı sonuna kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat ile aynı tarihe kadar yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, Maliye Bakanlığınca bu Kanunun 315 inci maddesine göre tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabilir. Bu şekilde yapılacak hesaplamada faydalı ömür süresinin küsuratlı çıkması halinde, çıkan rakam bir üst tam sayıya tamamlanmak suretiyle ilgili kıymetlere uygulanacak amortisman oran ve süreleri belirlenir. Bu şekilde belirlenen oran ve süreler izleyen yıllarda değiştirilemez. İmalat sanayiinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanılabilecek makina ve teçhizatı tespite Bakanlar Kurulu, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Açıklama: Madde ile, üretim, yatırım, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri teşvik edilmiştir. Sanayi sicil belgesine haiz mükelleflerin münhasıran imalat, 4691,5746 ve 6550 sayılı kanunlar kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerin ise münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleride kullanmak üzere iktisap ettikleri yeni (kullanılmamış) nitelikteki makina ve techizat ile yatırım teşvik belgesine haiz mükelleflerin belge kapsamında iktisap ettikleri makina ve techizatın, Maliye Bakanlığınca ilan edilen faydalı ömür süresinin yarısı dikkate alınmak suretiyle bulunacak amortisman oranlarına göre daha kısa sürelerde itfa edilebilmesi sağlanmıştır.
Mükellefler bu düzenlemeden maddenin yürürlük tarihinden 2019 takvim yılının sonuna kadar yararlanabilecektir.
492 SAYILI HARÇLAR KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 22- 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı Tarifenin “A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“e) Açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda 35,90 TL”
Açıklama: Madde ile, 492 sayılı kanuna hüküm eklemek suretiyle, dava konusu edilmiş uyuşmazlıkların arabuluculuk yolu ile çözülmesinde, karar ve ilam harçlarında yaşanan tereddütler giderilmiştir.
3065 SAYILI KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 29- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“j) Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşasına ilişkin, bunlara veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları,”
Açıklama: Madde ile, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımına ve küçük sanayi sitelerindeki iş yerlerinin inşaasına ilişkin, OSB ve küçük sanayi sitelerine veya bunlar tarafından iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları KDV’den istisna tutulmuştur.
Madde 30- 3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (d) bendinde yer alan “gayrimenkullerin kiralanması işlemleri” ibaresi “gayrimenkullerin kiralanması işlemleri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların okul aile birlikleri tarafından kiraya verilmesi işlemleri” şeklinde değiştirilmiştir.
Açıklama: Madde ile, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların okul aile birlikleri tarafından kiraya verilmesi işlemlerine KDV istisnası kapsamına alınmıştır.
Madde 31- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 39- 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri ile 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, 3/7/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri 31/12/2019 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır.
Bu kapsamda yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.
İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.
İmalat sanayiinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Açıklama: Madde ile, Sanayi Sicil Belgesine haiz mükelleflere münhasıran imalat faaliyetlerinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar yapılan yeni makina ve techizat teslimleri KDV’den istisna tutulmuştur.
Teknoloji Gelirştirme Bölgesi ile İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesinde, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinde, Araştırma Labaratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere 31/12/2019 tarihine kadar yapılan yeni makina ve techizat teslimleri KDV’den istisna tutulmuştur.
İstisna kapsamında alınan makina ve techizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri veya imalat sanayi dışında kullanılması ya da elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınamayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edileceği ayrıca belirtilmiştir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını ve cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlayacaktır.
5520 SAYILI KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDAYAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 74- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ö) bendi ve 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Açıklama: Madde ile, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan hükmün 213 sayılı VUK’na taşınması nedeniyle, mezkur fıkra yürülükten kaldırılmıştır.
4760 SAYILI ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 56- Madde ile, ÖTV kanununa ekli listeler kapsamına giren mallar, Türk Gümrük Tarife Cetveli (TGTC)’nde yer alan Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (GTİP) numaraları ile tespit edilmiştir.
Madde 57- Madde ile, ÖTV kanununa ekli (IV) sayılı listede yapılan güncelleme ile tabanca ve revolverlerin GTİP numarası değiştirilmiştir.
Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı iken Cumhur Başkanlığına bağlanan “Savunma Sanayii Müsteşarlığı” madde metnine eklenerek istisnadan yararlanmaya devam edeceği hususuna açıklık getirilmiştir.
Madde 58– Madde ile, ÖTV kanunu ekli (I) sayılı listede yapılan günceleme çerçevesinde, bu kanunun 7/A maddesinde yer alan motorin türlerinin GTİP numaraları da güncellenmiştir.
Madde 59- Madde ile, ÖTV kanunun 8 inci maddesinin (2) nolu fıkrasında düzenlenen ihraç kayıtlı teslimlerde, ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi halinde, KDV kanununda yer alan düzenlemede olduğu gibi, 3 aya kadar ek süre verilebileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Madde 60- Madde ile, ÖTV kanunu gereği, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki taşıtların imalinde kullanılan (IV) sayılı listedeki radyo, hoperlör, monitör gibi mallar için ödenen özel tüketim vergisinin indirimi mümkün olmadığından, madde ile, bu malların alış fatuları ve benzeri belgelerde gösterilen ve mükellefi tarafından beyan edilerek ödenen ÖTV’nin, (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04, 87.11 GTİP numaralarında yer alan malların imalatçılarına iade edilmesi sağlanmıştır.
Madde 61- 4760 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan “belirlenen oranları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve oranlara esas özel tüketim vergisi matrahlarının alt ve üst sınırlarını” ibaresi eklenmiş ve “mallar için özel tüketim vergisi matrahını esas alarak fiyat grupları oluşturmaya, bu fiyat grupları ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Madde 62- Madde ile, ÖTV kanunu ekli (I) sayılı listede yapılan günceleme çerçevesinde, bu kanunun geçici 5 inci maddesinde yer alan fuel oil ve motorin türlerinin GTİP numaraları da güncellenmiştir.
Araç Alımında ÖTV Teşviği
Geçici Madde 1- Madde ile, 31/12/2019 tarihine kadar uygulanmak üzere, 4760 sayılı ÖTV kanununa ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 GTİP numaralarında yer alan 16 ve daha büyük yaştaki araçların adına kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması ve ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescilinin silinmesi şartıyla, aynı cins bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden Özel Tüketim Vergisinden, Bakanlar Kurulunca, 10.000 lirayı aşmamak üzere, araçların cinsleri ve özelliklerine (motor silindir hacmi, sınıfı, ÖTV oranına esas matrahı gibi) göre belirlenecek kısmın terkin edilmesine imkan tanınmaktadır.
197 SAYILI MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Madde 17- Madde ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan minibüs ve otobüs tanımlarına uyum sağlamak için 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde düzenleme yapılmakta, aynı maddeye motorlu taşıtlarla ilgili olarak motor gücü tanımı da eklenmektedir.
Madde 18- Madde ile, sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar ile elektrik motorlu motosikletler 197 sayılı kanun kapsamına alınmakta ve bunların kanunun (I) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25 i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır.
Madde 19- Madde ile, sadece elektrik motorlu panelvan ve motorlu karavanlar 197 sayılı kanun kapsamına alınmakta ve bunların kanunun (II) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, sadece elektrik motorlu minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlara ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin ise (II) sayılı tarifede yer alan tutarların %25’i dikkate alınmak suretiyle hesaplanacağı düzenlenmektedir.
Madde 20- Madde ile, 197 sayılı kanunun 11 inci maddesine sadece elektrik motorlu taşıtlar için, motor gücü ibaresi eklenmektedir.
Madde 21- Madde ile, sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar 197 sayılı kanun kapsamına alınmakta ve bunların (I/A) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır.
vergibilimi.com